Bugün ilim ve insanlık yolunda büyük izler bırakmış kıymetli hocamız Prof. Dr. İbrahim Yıldırım’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. İbrahim Hoca, sadece ilmin değil; aynı zamanda insanlığın, merhametin, nezaketin ve tevazunun da temsilcisiydi. O, öğrencilerine ve bizlere bilgiyi yalnızca kitaplardan değil, hayatın içinden, kalpten kalbe aktarmayı bilen nadir bir insandı. Her bakışında bilgelik, her sözünde umut, her dokunuşunda şefkat vardı.
Hayatı boyunca ilim için çalıştı, insan için yaşadı. Ardında bıraktığı eserler, yetiştirdiği öğrenciler ve dokunduğu hayatlar, onun kalıcı mirasıdır. Bizler onunla birlikte olmanın kıymetini şimdi daha iyi anlıyoruz.
Biliyoruz ki, ölüm hakikattir. Ama sevdiklerimizin ardından bıraktığı güzellikler, onların kalbimizde daima yaşamalarını sağlar. İbrahim Hocamız da, dualarımızda, hatıralarımızda ve yolumuzu aydınlatan öğretilerinde hep bizimle olacak.
Rabbimizden niyazımız odur ki, bu dünyada iyilik ve ilim için çarpan yüreğini cennetin en güzel köşelerine misafir eylesin. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Kıymetli hocam, seni asla unutmayacağız. Bizlere bıraktığın iz, zamanın bile silemeyeceği kadar derindir. Allah rahmet eylesin.